Sitemizin
izleyicileri Çingene kelimesini sadece bir kavmin adı olarak
kullanmadığımızı çok iyi biliyorlar. Çingene, dünyanın her
bölgesinde yaşayan göçebe zanaatçı kavimlerin, halkların;
Anadolu, Orta Asya, Orta Doğu ve Balkanlardaki ortak adıdır.
***
Çingene
kavimleri sanayinin etkisiyle geleneksel meslekleri ortadan
kalktıktan sonra en zor ve düşük gelirli işlerde çalışmak
zorunda kalmışlardır. Dünya Çingeneleri, yoksulluk başta olmak
üzere pek çok ciddi sorunla karşı karşıyadırlar. Dünyanın
her yerinde yaşayan Çingene kavimlerinin temel sorunları birbirine
benzer. Çingene kavimlerinin sorunlarının çözümü için
dünyanın her yerinde yaşayan Çingene kavimlerinin dayanışma
içerisinde olmalarının büyük bir önemi vardır. Diğer taraftan
tek tek Çingene kavimleri de kendi içlerinde dayanışmaya sahip
olmalı, kendi kültürlerini geliştirmeli ve insanlık alemine bu
kültürü en güzel şekilde tanıtmalıdırlar.
Geride
bıraktığımız 30 yıl içerisinde bir Çingene kavmi bu açıdan
oldukça önemli mesafeler katetmiştir: Romanlar. En eski ataları
Hindistan'da başlayan uzun bir göç sürecinin ardından Balkan
coğrafyasına ulaşan Romanlar, bu coğrafya içinde çeşitli dünya
dillerinden etkiler taşıyan Romanes dilini geliştirmişlerdir.
Zamanla Avrupa'nın diğer bölgeleri başta olmak üzere dünyanın
dört bir yanına dağılan Romanların günümüzde dahi en yoğun
biçimde yaşadıkları bölge Balkanlardır.
***
Avrupa
tarihinde Romanlar için unutmanın neredeyse imkansız olduğu 2
büyük acı bulunmaktadır. Bunlardan birincisi 19. yy'a kadar devam
eden Romanya civarındaki kölelik uygulamasıdır. Bu dönemde
Romanlar, bölgedeki diğer Çingene grupları ile birlikte köle
olarak alınıp satılmış, onurları ayaklar altına alınmıştır.
Romanlar için unutmanın imkansız olduğu bir diğer acı ise
Soykırımdır. İkinci Dünya Savaşı yıllarında Nazi Partisi
tarafından başlatılan korkunç katliamların en büyük kurbanları
arasında Romanlar da yer almaktadır.
Bu
acılardan dersler çıkaran Roman aydınları, Romanların
sorunlarını kendine dert edinen bazı Gaco aydınları ile birlikte
1971 yılında Londra'da bir kongre topladılar. Büyük çoğunluğu
Balkan ülkelerinden gelen delegeler, bu kongrede Romanlar için
ortak bir simge belirlediler. Daha önce 1930'lu yıllarda
Romanya'daki Romanlar tarafından tasarlandığı söylenen bu
simgede gökleri ve yeri temsil eden mavi-yeşil arka planın üzerine
kırmızı chakra işlenmişti. Chakra, hem göçebeliği hem de
Hindistan'ın tarihi simgelerinden biri olarak Roman göçünün
başlangıç noktasını işaret ediyordu. Kongre 8 Nisan'ın Dünya
Romanlar Günü olarak kutlanmasını kararlaştırdı. Böylelikle 8
Nisan, 1. Dünya Romanlar Kongresi'nin anımsandığı bir tarih
olarak Roman toplumu arasında yaygınlaşmaya başladı.
***
Önümüzdeki
Pazartesi 8 Nisan... Bu yıl Romanlar 8 Nisan'ı ırkçılığa karşı
protesto günü ilan ettiler. Avrupa'da Çingeneleri, Müslümanları
ve farklı olan herkesi hedef alan ırkçı terör bir kez de 8 Nisan
vesilesiyle protesto edilecek. Bizler de Türkiye Çingeneleri olarak
bu yerinde kararı selamlıyoruz. İnsanları evlerinde molotof
kokteyleri ile katleden, camilere saldıran, mezartaşlarını kıran
ırkçı terör karşısında bu cesur kararı alan Roman
kardeşlerimizi candan tebrik ediyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder