10 Aralık 2013 Salı

Çingeneler Neden Asimile Olmazlar?(3) 05/12/2010

Geçtiğimiz hafta Çingene Evrensel Milletini oluşturan kavimlerin temel ortak noktası olan göçebe zanaatçılığın nasıl ortaya çıktığını tartıştık. Verdiğimiz örneklerle geçimleri avcılık ve bitki toplayıcılığına dayanan tabiat insanlarının, yaşadıkları cennet misali bölgelere ve bu bölgelerdeki doğal kaynaklara başkaları tarafından el konulması sonucunda avcılık ve bitki toplayıcılığı ile geçinemez hale geldiklerini gösterdik. Bu koşullarda hayatta kalmak için tabiat insanlarının tek seçeneği; yerleşik tarımcı ve sürü sahibi göçebelere çeşitli zanaat ve hizmetleri sunma karşılığında gıda maddelerini onlardan temin etmekti. Sonuç itibarı ile atalarımız isteyerek değil, aksine şartların zorlaması altında göçebe zanaatçı yaşam biçimini benimsediler. Bu zorlanma geçmişten bugüne yaşadığımız tüm acıların, yoklukların ve yoksullukların temelini oluşturmaktır.


***

Göçebe zanaatçılığı benimseyerek Çingene Evrensel Milletine katılmaya zorlananlar sadece tabiat insanları olmamıştır. Başlangıçta yerleşik tarımcılık ve sürü sahibi göçebelikle geçinen kimi Gaco kavimleri yaşadıkları büyük felaketlerin neticesinde göçebe zanaatçılığı benimseyerek Çingene Evrensel Milletine katılmışlardır.

Pek çok Gaco kavmi için toprak ve sürü sahipliği sadece bir geçim kaynağı değil aynı zamanda mevki göstergesidir. Her Gaco kavminin daha fazla toprak ve hayvan sürüsüne sahip olan bireyleri o toplumlarda hürmet edilen, sözünün ağırlığı olan insanlarıdır. Kavimler arası ilişkilerde de daha fazla sürü sahibi olan kavimler güçlü ve yönetici konumda bulunurlar. Buna karşılık küçük sürüleri ve az toprakları olan Gaco kavimleri diğerlerinden daha az saygı görürler.

Gaco kavimleri toprak ve hayvan sahipliğinin, gücün ve prestijin en önemli göstergesi olduğunu bildikleri için bütün imkanları ile sahip oldukları hayvan sürülerini ve topraklarını korumaya çalışırlar. Bu uğurda savaşmaktan, kan dökmekten asla çekinmezler. Buna rağmen kavimler arası savaşlar ve kimi zaman da doğal felaketler nedeniyle kimi Gaco kavimleri sahip oldukları kaynakları yitirebilirler. Büyük bir istila sonucu topraklarını, büyük bir savaş sonucu hayvan sürülerini kaybedebilirler.
Hayvanlarını ve topraklarını kaybeden Gaco kavimlerinin önünde iki seçenek vardır. Ya kendileri üzerinde hakimiyet kuran Gaco kavminin boyunduruğuna girerek onun hayvanları için çobanlık yapacak, topraklarını süreceklerdir ya da göçebe zanaatçılığı benimseyerek Çingene Evrensel Milletine katılacaklardır. Her ne kadar kendilerini yenen kavmin hayvanlarına bakmak yeterince onur kırıcı olsa da, bir zamanlar sürü sahibi olan bir Gaco kavminin Çingene Usulü Geçim Yollarını benimsemesi de aynı ölçüde zordur. Herhangi bir Gaco kavminin bu statüyü kabul edebilmesi için koşullar tarafından tam anlamıyla bu tercihe zorlanmış olması gerekir.

Tarihin çeşitli dönemlerinde Çingene Evrensel Milletine katılan Gacolara dair yazılı kaynaklara ulaşmak çok nadir rastlanılabilen bir durumdur. Zira genellikle savaşların kazanan tarafları tarafından yazılan tarih, kaybedenlerin dramları ile fazla ilgilenmez. Çingene Evrensel Milletine katılan Gacoların izlerine daha ziyade sözlü kaynaklarda ve dilden dile aktarılan efsanelerde rastlayabiliriz. Konuyu fazla uzatmamak için burada birkaç örneği aktarmakla yetineceğiz.

Türkiye'nin güney doğusunda Mıtrip olan adlandırılan Çingene gruplarının bir bölümü aslında eskinin tarımcı ve sürü sahibi Gacolarıdır. Buna karşılık zamanla topraklarını ve hayvanlarını kaybeden bu Gaco grupları ya köklü Çingene gruplarına (Domlar, Gewendeler) katılarak ya da kendi bağımsız gruplarını teşkil ederek göçebe zanaatçılığa başlamışlar, Çingene Usulü Geçim Yollarını benimsemişlerdir.

15. ve 16. yy'ın İngiltere'sinde topraklarından koparılmış çok geniş bir köylü grubunun varlığı çeşitli kaynaklarda ifade edilen bir gerçektir. Bazı antropologlara göre bu grubun önemli bir bölümü daha sonra kentlerin ücretli çalışanları haline gelmişlerdir. Bazıları ise bölgede yaşayan Çingene gruplarına katılarak ya da kendi gruplarını oluşturarak göçebe zanaatçılığa başlamışlardır. Bugün bütün ayrıntılarına hakim olamasak da bu dönemde yaşananlar kaynaklarından koparılan Gaco gruplarının Çingene Evrensel Milletine katılışının en parlak örnekleri olarak kabul edilebilir.

Güney Etiyopya'da yaşayan Waata Çingenelerine karşı bölgede yaşayan Gaco gruplarında büyük bir önyargı hakimdir. Bu nedenle Çingenelerle Gaco grupları arasında evliliklere bölgede çok nadir rastlanmaktadır. Buna karşılık bölgedeki önemli Gaco gruplarından olan Sakute deveci Gacoları 1960 yılındaki Shifta savaşında hayvanlarının önemli bir bölümünü yitirdikten sonra Waata Çingeneleri ile sıklıkla evlilikler ilişkileri kurmaya başlamışlardır. Bir manada Sakute devecileri hayvanları ile birlikte onları Gaco Evrensel Milletine bağlayan sosyal bağlarını da yitirmişler ve Çingene Evrensel Milletine dahil olma sürecini yaşamaya başlamışlardır.

***

Çingene Evrensel Milletini oluşturan kavimler çeşitli sosyal kaynaklardan gelmektedirler. Bir tarafta esas büyük kitleyi yaşadıkları cennet misali bölgelere ve kaynaklarına el konulduğu için avcılık ve yiyecek toplayıcılığı yapamayan tabiat insanları oluşturmaktadır. Diğer tarafta ise çeşitli nedenlerle hayvan sürülerini ve tarım arazilerini yitirdikleri için göçebe zanaatçılığa başlayarak Çingene Evrensel Milletine dahil olan Gaco kavimleri bulunmaktadır.
Her halükarda Çingene Evrensel Milletine dahil olan kavimler göçebe zanaatçı yaşam tarzını büyük bir zorlamanın sonucunda şeçmek zorunda kalmışlardır. Ne açlık, ne yoksulluk ne de hakir görülme Çingenelerin kendi tercihi değildir. Son derece zor koşullarda hayatta kalabilmek için atalarımız Çingene Usulü Geçim Yollarını geliştirmişlerdir. Hal böyleyken yaşadığımız tüm o büyük acıların sorumluluğunu bizim üzerimize yıkmaya çalışan sözde bilimsel görüşlerin aslında hiç de iyi niyetli olmadığı, bilim adına bizim acılarımızı daha da arttırmaya çalıştıkları açıkça anlaşılmaktadır.

Şu noktada tüm okurlarımızın aklına gelen ilk soruyu gayet iyi biliyorum. Çingeneler başlangıçta göçebe zanaatçı bir yaşam biçimini seçmeye zorlanmış olabilirler. Peki neden binlerce yıl boyunca tarım ve hayvancılık yaparak kendi gıdalarını üretmeyi denemediler? Neden dolayı ekmek için Gacolara el açmak da ısrar ettiler? Neydi bunun nedeni? Atalarımız çok mu tembeldiler yoksa şartları zorlamaya cesaretleri mi yoktu?

İşte tum soruların yanıtlarını önümüzdeki hafta vermeye çalışacağız. Okuyucularımızdan biraz daha sabırlı olmalarını rica ediyoruz. Bu yazı dizisi tamamlandığında "Çingeneler Neden Asimile Olmazlar?" sorusunun yanında hayatımız boyunca yüzleşmek zorunda kaldığımız, yüreğimizi yakan pek çok başka sorunun da yanıtını bulabileceksiniz.


Hepinize şen bir hafta diliyorum. Neşeniz bol, keyfiniz gıcır olsun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder