10 Aralık 2013 Salı

Çingeneler Açısından Kentsel Dönüşüm 18/4/2007

Kentsel dönüşüm sadece bizim değil tüm dünyanın gündeminde. Değişik coğrafyalardan yıkım haberleri geliyor. Yıkımlarla beraber yıkımlarla mücadele eden insanların haberleri de geliyor. Aşağı yukarı kentsel dönüşümü savunanlarla ona karşı çıkanların gerekçeleri dünyanın her yerinde aynı. Savunanlar, kentlerin çehresini güzelleştirmekten, sağlıklı konutlardan bahsediyor. Karşı çıkanlar ise iyi kötü başlarını sokabildiklerini evlerini kaybetmekten çekiniyorlar.

Kentsel dönüşüm sürecinden Çingene mahalleleri de fazlasıyla nasiplerini alıyorlar. Sulukule, Küçükbakkalköy, Hacıhüsrev, Çinçin, Kamberler yıkımın başladığı bölgeler. Çoğu mahalle ise sırada. Hal böyle olunca bu konuda bizim de birşeyler söylememiz zorunlu hale geliyor.

Öncelikle kentsel dönüşüm sürecine kafadan karşı çıkmak doğru değil. Elbette tüm insanlar sağlıklı konutlarda yaşamalı. Elbette kentlerin çehresini güzelleştirmeliyiz. Bunlarda hiçbir problem yok. Nitekim mahallelerimizde yaşayan insanlarımız da artık çadırdan bozma teneke evlerde yaşamak istemiyorlar. Böylesine acı bir yoksulluğu çekmek insanlarımızın kendi tercihi değil. Evleri tenekeyle kaplayan çaresizliktir.

Çingeneler, kendilerine sağlıklı konut imkanı sunan gerçekçi projelere her yerde olumlu yaklaşacaklardır. Ne var ki işin bir de başka boyutu var. Kentsel dönüşüm adı altında binlerce yıldır aynı bölgede yaşayan insanların yerinden yurdundan edilmesi amaçlanıyorsa bunu mahalle sakinlerinin kabullenmesi beklenmemelidir. Kent dönüşecekse içinde yaşayan insanlarla beraber dönüşmeli. Kentin en eski sakinlerini kentin dışına attıktan sonra kentsel dönüşümün ne anlamı kalacaktır.

Dönüşüm projelerinde mahalle sakinlerinin yaptıkları meslekler her zaman göz önünde bulundurulmalı. Genellikle hurda toplayıcılığı yapan Çingenelerin evleri aynı zamanda onların depolarıdır. Bu insanlar müstakil evlerden alınıp apartmanlara yerleştirildiğinde mevcut işlerini yapamaz hale geleceklerdir. Bu tip durumlarda müstakil evlerden oluşan düzenli bir mahalle projesi hazırlanabilir.

Niyet iyi olduktan sonra kentsel dönüşüm olumlu bir sürece evrilebilir. Niyet kentsel dönüşümse gerçekten sonuç iyi olacaktır. Düşünmek dahi istemem ama eğer niyet bizim özelimizde Çingenelerden daha genel olarak ise garibanlardan kurtulmak, garibanları kentin dışına itmekse sonuç hiç de iyi olmayacaktır. Bu tarz yaklaşımlar kısa vadede çeşitli kesimlere ekonomik çıkar sağlasa da uzun vadede toplumsal birliği zedeleyecek ve düşmanlık tohumları ekecektir


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder