Kentsel
dönüşüm sadece bizim değil tüm dünyanın gündeminde. Değişik
coğrafyalardan yıkım haberleri geliyor. Yıkımlarla beraber
yıkımlarla mücadele eden insanların haberleri de geliyor. Aşağı
yukarı kentsel dönüşümü savunanlarla ona karşı çıkanların
gerekçeleri dünyanın her yerinde aynı. Savunanlar, kentlerin
çehresini güzelleştirmekten, sağlıklı konutlardan bahsediyor.
Karşı çıkanlar ise iyi kötü başlarını sokabildiklerini
evlerini kaybetmekten çekiniyorlar.
Kentsel
dönüşüm sürecinden Çingene mahalleleri de fazlasıyla
nasiplerini alıyorlar. Sulukule, Küçükbakkalköy, Hacıhüsrev,
Çinçin, Kamberler yıkımın başladığı bölgeler. Çoğu
mahalle ise sırada. Hal böyle olunca bu konuda bizim de birşeyler
söylememiz zorunlu hale geliyor.
Öncelikle
kentsel dönüşüm sürecine kafadan karşı çıkmak doğru değil.
Elbette tüm insanlar sağlıklı konutlarda yaşamalı. Elbette
kentlerin çehresini güzelleştirmeliyiz. Bunlarda hiçbir problem
yok. Nitekim mahallelerimizde yaşayan insanlarımız da artık
çadırdan bozma teneke evlerde yaşamak istemiyorlar. Böylesine acı
bir yoksulluğu çekmek insanlarımızın kendi tercihi değil.
Evleri tenekeyle kaplayan çaresizliktir.
Çingeneler,
kendilerine sağlıklı konut imkanı sunan gerçekçi projelere her
yerde olumlu yaklaşacaklardır. Ne var ki işin bir de başka boyutu
var. Kentsel dönüşüm adı altında binlerce yıldır aynı
bölgede yaşayan insanların yerinden yurdundan edilmesi
amaçlanıyorsa bunu mahalle sakinlerinin kabullenmesi
beklenmemelidir. Kent dönüşecekse içinde yaşayan insanlarla
beraber dönüşmeli. Kentin en eski sakinlerini kentin dışına
attıktan sonra kentsel dönüşümün ne anlamı kalacaktır.
Dönüşüm
projelerinde mahalle sakinlerinin yaptıkları meslekler her zaman
göz önünde bulundurulmalı. Genellikle hurda toplayıcılığı
yapan Çingenelerin evleri aynı zamanda onların depolarıdır. Bu
insanlar müstakil evlerden alınıp apartmanlara yerleştirildiğinde
mevcut işlerini yapamaz hale geleceklerdir. Bu tip durumlarda
müstakil evlerden oluşan düzenli bir mahalle projesi
hazırlanabilir.
Niyet
iyi olduktan sonra kentsel dönüşüm olumlu bir sürece
evrilebilir. Niyet kentsel dönüşümse gerçekten sonuç iyi
olacaktır. Düşünmek dahi istemem ama eğer niyet bizim özelimizde
Çingenelerden daha genel olarak ise garibanlardan kurtulmak,
garibanları kentin dışına itmekse sonuç hiç de iyi
olmayacaktır. Bu tarz yaklaşımlar kısa vadede çeşitli kesimlere
ekonomik çıkar sağlasa da uzun vadede toplumsal birliği
zedeleyecek ve düşmanlık tohumları ekecektir
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder