Birkaç
haftadır gündem yazımızda hep aynı meseleyi işliyoruz.
Geleneksel mesleklerimizi kaybettikten sonra insanlarımızın
bulduğu yeni geçim yolları ve bu geçim yollarının zorluklarını
bu köşeden okurlarımızla paylaşmaya çalışıyoruz. Sitemizde
yayınlanan haberler de bu meseleyi tartışmamıza vesile olan son
derece yerinde örnekler veriyorlar bize.
Samsun'un
tütüncülerinin çalışkanlığını, azmini ve bitmez çilelerini
Metin Özbaskıcı'nın anılarından okuduk. Geçtiğimiz hafta
sitemizde yayınlanan Hacı Evhat Mahallesi ile ilgili haberimizde
ise bir zamanlar sepetçilik ve kalaycılıkla geçinen
kardeşlerimizin bugün kömür ocaklarında zor şartlar altında
ekmeklerini kazanmaya çalıştıklarını öğrendik. Tüm bu
örnekler Çingene hayatının nasıl değiştiğini ortaya koyuyor.
Buna karşılık kafalardaki Çingene imajı değişmiyor,
değişemiyor...
***
Büyükşehirlerde
kardeşlerimizin geçimini nasıl temin ettiği, nasıl yaşadığı
hakkında herkesin iyi kötü bir fikri vardır. Eğlence
yerlerindeki müzisyen kardeşlerimiz; sokakların rengi çiçekçi
kardeşlerimiz ayan beyan ortadadır. Herkes görür, bilir onları.
Ama küçük illerimizde, kasabalarımızda ve ilçelerimizde
kardeşlerimizin hangi şartlar altında yaşadığı hakkında bilgi
çok azdır. Cingeneyiz.org bu konudaki boşluğu gönüllülerimizin
katkılarıyla aşmaya çalışıyor. Mahalleni tanıt kampanyası
gibi çalışmalarımız sayesinde geçmişte seslerini duyurma
imkanı bulamayan kardeşlerimiz sitemiz üzerinden "Biz de
buradayız." diyorlar.
Hacı
Evhat Mahallesi'nde yeni yeni tekstilde çalışmaya başlayan genç
kızlarımız, kömür ocaklarında son derece zor şartlar altında
çalışan kardeşlerimiz, kömür kamyonlarından dökülen
parçaları toplayarak satan arkadaşlarımız ve diğerleri...
Memleketin her bir köşesinde bir yolunu bulup evinde ekmek
bekleyenleri hayal kırıklığına uğratmamak için çalışan
kardeşlerimiz artık bilinmek istiyor! Çok haklılar. Çünkü biz
artık bıktık. Bıktık televizyon ekranlarının soytarısı
olmaktan! İstiyoruz ki kameralar biraz da acılarımızı,
kederlerimizi çeksin. Belki birileri derman olurlar o zaman
derdimize...
***
Hepimizin
hayatı değişti. Hatta göçebeliği hala devam ettiren
kardeşlerimizin bile. Çok az kişi bilir ama gerçektir. Bugün
yılın belli zamanlarında İstanbul'da, belli zamanlarında
Hayrabolu'da yaşayan Roman Çingenesi kardeşlerimizin hayatı
eskisi ile kıyaslandığında çok farklıdır. Bu kardeşlerimizin
geleneksel meslekleri ayı oynatıcılığı. Uzun zaman önce
devrini dolduran bu mesleği yapma şansları artık kalmamış.
İstanbul'a geldiklerinde kağıt ve hurda toplayıcılığı
yapıyorlar. Haybabolu'ya gittiklerinde ise fabrikalarda
çalışıyorlar. Fakat bu fabrikalar bildiğiniz fabrikalar değil.
Mevsimlik olarak talebe göre üretim yapan fabrikalar. Sürekli
çalışmayı talep eden insanlar bu fabrikalarda çalışmak
istemediklerinden, bizim kardeşlerimiz için bir iş imkanı doğmuş
oluyor bu fabrikalarda.
Hiçbir
şey eskisi gibi değil. Çingenelerin hayatında da her şey
değişmiş. Yeni bir hayat başlamış. Geleneksel yaşamı en katı
bir biçimde sürdürdüğüne inanılan kardeşlerimiz dahi ayıcılar
örneğinde görüldüğü gibi geçinmenin binbir yeni yolunu
buluyorlar bugün. Bizim ayıcılar bir tarafta göçmen hurdacıyken
, diğer tarafta fabrika işçisi olarak çalışıyorlar....
***
Değişim
her şeye damgasını vurduğu gibi bizlerin hayatına da damgasını
vuruyor. Bu değişim iyi mi oldu kötü mü? Tartışılır. Aslına
bakarsanız geleneksel mesleklerimizin geçerli olduğu,
ustalığımızın bizi değerli kıldığı zamanlarda toplumda daha
iyi bir konumda bulunuyorduk. Bugün bu pozisyonumuzu kaybettik.
Toplumun geneli ile kıyaslarsak daha yoksuluz, daha yoksunuz. Buna
karşılık geçmişte daha içine kapalı bir toplumduk. Şimdi ise
değişiyoruz. Başkalarının bizim hakkımızdaki düşünceleri,
bizi nasıl gördükleri önemli bugün. Hatta ne yapıyoruz?
Toplumdaki imajımızı düzeltmek için mücadele veriyoruz.
Cingeneyiz.org gibi bir site kurmuşuz ve bu siteyi yaşatmak 5
yıldır uğraşıyoruz. Memleketin her köşesinden kardeşlerimiz
sitemizi yaşatmak için ellerinden gelen desteği sunuyorlar...
Değişim, acıların yan ısıra umutları da beraberinde getiriyor.
Cingeneyiz.org
aslında yeni hayatı en önce yakalayan Çingenelerin elinde doğdu.
Zira değişimi ilk hissedenler kamuoyunun gözündeki yanlış
Çingene imajından en fazla rahatsız olanlar. Bu imaj elimizi
kolumuzu bağlıyor, bizi sınırlıyor, sınırlarını bizim
çizmediğimiz dar bir alana hapsediyor. Bu imaj bizi eziyor,
kendimizi geliştirmemizi; kendi toplumumuza ve insanlığa en üst
düzeyde yararlar sunmamızı imkansız kılıyor... Yeni hayat
umutları ve acıları ile yeni Çingenelerin ortaya çıkmalarını
şart koşuyor. Yeni Çingenelerse seslerini Cingeneyiz.org üzerinden
dünyaya duyuruyorlar.
***
Hepinize
şen bir hafta diliyorum. Neşeniz bol keyfiniz gıcır olsun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder