10 Aralık 2013 Salı

Yeni Hayat 31/10/2010

Birkaç haftadır gündem yazımızda hep aynı meseleyi işliyoruz. Geleneksel mesleklerimizi kaybettikten sonra insanlarımızın bulduğu yeni geçim yolları ve bu geçim yollarının zorluklarını bu köşeden okurlarımızla paylaşmaya çalışıyoruz. Sitemizde yayınlanan haberler de bu meseleyi tartışmamıza vesile olan son derece yerinde örnekler veriyorlar bize.

Samsun'un tütüncülerinin çalışkanlığını, azmini ve bitmez çilelerini Metin Özbaskıcı'nın anılarından okuduk. Geçtiğimiz hafta sitemizde yayınlanan Hacı Evhat Mahallesi ile ilgili haberimizde ise bir zamanlar sepetçilik ve kalaycılıkla geçinen kardeşlerimizin bugün kömür ocaklarında zor şartlar altında ekmeklerini kazanmaya çalıştıklarını öğrendik. Tüm bu örnekler Çingene hayatının nasıl değiştiğini ortaya koyuyor. Buna karşılık kafalardaki Çingene imajı değişmiyor, değişemiyor...

***

Büyükşehirlerde kardeşlerimizin geçimini nasıl temin ettiği, nasıl yaşadığı hakkında herkesin iyi kötü bir fikri vardır. Eğlence yerlerindeki müzisyen kardeşlerimiz; sokakların rengi çiçekçi kardeşlerimiz ayan beyan ortadadır. Herkes görür, bilir onları. Ama küçük illerimizde, kasabalarımızda ve ilçelerimizde kardeşlerimizin hangi şartlar altında yaşadığı hakkında bilgi çok azdır. Cingeneyiz.org bu konudaki boşluğu gönüllülerimizin katkılarıyla aşmaya çalışıyor. Mahalleni tanıt kampanyası gibi çalışmalarımız sayesinde geçmişte seslerini duyurma imkanı bulamayan kardeşlerimiz sitemiz üzerinden "Biz de buradayız." diyorlar.

Hacı Evhat Mahallesi'nde yeni yeni tekstilde çalışmaya başlayan genç kızlarımız, kömür ocaklarında son derece zor şartlar altında çalışan kardeşlerimiz, kömür kamyonlarından dökülen parçaları toplayarak satan arkadaşlarımız ve diğerleri... Memleketin her bir köşesinde bir yolunu bulup evinde ekmek bekleyenleri hayal kırıklığına uğratmamak için çalışan kardeşlerimiz artık bilinmek istiyor! Çok haklılar. Çünkü biz artık bıktık. Bıktık televizyon ekranlarının soytarısı olmaktan! İstiyoruz ki kameralar biraz da acılarımızı, kederlerimizi çeksin. Belki birileri derman olurlar o zaman derdimize...

***
Hepimizin hayatı değişti. Hatta göçebeliği hala devam ettiren kardeşlerimizin bile. Çok az kişi bilir ama gerçektir. Bugün yılın belli zamanlarında İstanbul'da, belli zamanlarında Hayrabolu'da yaşayan Roman Çingenesi kardeşlerimizin hayatı eskisi ile kıyaslandığında çok farklıdır. Bu kardeşlerimizin geleneksel meslekleri ayı oynatıcılığı. Uzun zaman önce devrini dolduran bu mesleği yapma şansları artık kalmamış. İstanbul'a geldiklerinde kağıt ve hurda toplayıcılığı yapıyorlar. Haybabolu'ya gittiklerinde ise fabrikalarda çalışıyorlar. Fakat bu fabrikalar bildiğiniz fabrikalar değil. Mevsimlik olarak talebe göre üretim yapan fabrikalar. Sürekli çalışmayı talep eden insanlar bu fabrikalarda çalışmak istemediklerinden, bizim kardeşlerimiz için bir iş imkanı doğmuş oluyor bu fabrikalarda.

Hiçbir şey eskisi gibi değil. Çingenelerin hayatında da her şey değişmiş. Yeni bir hayat başlamış. Geleneksel yaşamı en katı bir biçimde sürdürdüğüne inanılan kardeşlerimiz dahi ayıcılar örneğinde görüldüğü gibi geçinmenin binbir yeni yolunu buluyorlar bugün. Bizim ayıcılar bir tarafta göçmen hurdacıyken , diğer tarafta fabrika işçisi olarak çalışıyorlar....

***

Değişim her şeye damgasını vurduğu gibi bizlerin hayatına da damgasını vuruyor. Bu değişim iyi mi oldu kötü mü? Tartışılır. Aslına bakarsanız geleneksel mesleklerimizin geçerli olduğu, ustalığımızın bizi değerli kıldığı zamanlarda toplumda daha iyi bir konumda bulunuyorduk. Bugün bu pozisyonumuzu kaybettik. Toplumun geneli ile kıyaslarsak daha yoksuluz, daha yoksunuz. Buna karşılık geçmişte daha içine kapalı bir toplumduk. Şimdi ise değişiyoruz. Başkalarının bizim hakkımızdaki düşünceleri, bizi nasıl gördükleri önemli bugün. Hatta ne yapıyoruz? Toplumdaki imajımızı düzeltmek için mücadele veriyoruz. Cingeneyiz.org gibi bir site kurmuşuz ve bu siteyi yaşatmak 5 yıldır uğraşıyoruz. Memleketin her köşesinden kardeşlerimiz sitemizi yaşatmak için ellerinden gelen desteği sunuyorlar... Değişim, acıların yan ısıra umutları da beraberinde getiriyor.

Cingeneyiz.org aslında yeni hayatı en önce yakalayan Çingenelerin elinde doğdu. Zira değişimi ilk hissedenler kamuoyunun gözündeki yanlış Çingene imajından en fazla rahatsız olanlar. Bu imaj elimizi kolumuzu bağlıyor, bizi sınırlıyor, sınırlarını bizim çizmediğimiz dar bir alana hapsediyor. Bu imaj bizi eziyor, kendimizi geliştirmemizi; kendi toplumumuza ve insanlığa en üst düzeyde yararlar sunmamızı imkansız kılıyor... Yeni hayat umutları ve acıları ile yeni Çingenelerin ortaya çıkmalarını şart koşuyor. Yeni Çingenelerse seslerini Cingeneyiz.org üzerinden dünyaya duyuruyorlar.
***

Hepinize şen bir hafta diliyorum. Neşeniz bol keyfiniz gıcır olsun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder