10 Aralık 2013 Salı

Bilinmeyenler Bilinecek

Uzun yılları geride bıraktık. Bunlar zorluklarla dolu günlerdi. Hayalkırıklıkları ile. Acabalarla, endişelerle. Acaba başarabilecek miydik. Geçmişini, bugününü ve geleceğini kaybetmiş insanlarımıza gerçekte kim olduklarını hatırlatabilecek miydik? Kaybolmuş bir tarihin izini sürerek kayıp medeniyetimizin yeniden keşfini yapmamız mümkün olabilecek miydi? Bugün büyük bir gönül rahatlığı ile bu zor görevi başardığımızı ilan ediyoruz. "Çingenelerin Kitabı" barışçı bir zanaat medeniyetine ait kayıp tarihin sayfalarını aralayacak. Günümüzde kimilerinin yarım insan olarak gördüğü Çingene toplumunun gerçekte insanlığın yüzakı olduğu; ırklar üstü evrensel bir kültür olarak insanlığa nice büyük güzellikleri müjdelediği "Çingenelerin Kitabı" ile daha iyi anlaşılacaktır. Bu amaca hizmet etmiş olmaktan dolayı hissettiğimiz büyük huzur tarif edilemez. Şükürler olsun ki bilinmeyenler bilinecek!

***

Cingeneyiz.org kurulduğu ilk günden itibaren doğru bildiğini çekinmeden ortaya koydu. Hakkımızdaki önyargıların aşılması için öncelikle bunlarla yüzleşilmesi gerektiğinin bilincinde olduk. Adımız dahi bu cesareti ispatlamaktadır. Pek çok kardeşimiz yerel adlarla kendini ifade ederek önyargıların ve vicdansızca hurafelerin saldırısından kurtulabileceğini düşündü. Biz ise bunun mümkün olmadığını çok iyi biliyorduk. "Roman" ya da benzeri adlandırmaları kullanmanın hiçbir şeyi değiştirmeyeceğinin farkındaydık. Bu yüzden Cingeneyiz dedik. Tereddüt etmeden, büyük bir rahatlıkla söyledik bunu.

Geçtiğimiz günlerde bir televizyon programında bir dernek yetkilisi tarafından kullanılan sözler isim değiştirerek önyargıların hışmından kurtulmanın hangi mantıkla savunulduğunu çok güzel ortaya koyuyor. Yetkili Türkiye'deki Çingenelerin önde gelen temsilcilerinden Mustafa Aksu'nun dava açarak değiştirtmesinden önce Türk Dil Kurumu'na ait sözlüklerde Çingene kelimesinin karşılığı kullanılan bazı ifadeleri okudu. "Arsız", "yüzsüz", "hırsız", "pis" gibi ifadelerdi bunlar. Dernek yetkilisi açık açık milyonların önünde dedi ki kim bu sıfatları sahipleniyorsa o Çingeneyim desin. Biz Çingene değiliz.

Bu sözleri duyunca gözümün önüne Mustafa Abi geldi. Sözlüklerde yazan iftiraları, önyargı ve hurafeyle söylenen saçmalıkları değiştirmek için ne büyük çabalar harcamıştı. Nitekim sonunda başardı Mustafa Abi. Çıkardı sözlüklerden bu saçma sapan ifadeleri. Şİmdi aynı sözlüklerde "Çingene" kelimesinin bizim toplumumuzun adı olduğu yazar. Programda dernek yetkilisinin söylediklerini duyunca çok üzülmüştür Mustafa Abi. Bütün çabalarının, mücadelesinin bizzat kendi toplumun içinden çıkmış üstelik epey okumuş yazmış gözüken biri tarafından hiçe sayılması içini parçalamıştır.

Üzülme Mustafa Abi. Biz senin kıymetini iyi biliyoruz. Bu arkadaşlar zannediyorlar ki Çingene kelimesi sarı, uzun, kısa, çirkin, güzel gibi bir sıfat. Birileri de sanki o sıfatı bize yakıştırmış. Onlar zannediyorlar ki biz Çingene değiliz deyince insanların kafasındaki önyargılar birden bire silinecek. Herkesin gözünde pürü pak tertemiz olacaklar ki. Oysaki hem Gacolar hem de Çingeneler çok iyi bilir ki Çingene kelimesi bizim toplumumuzun adıdır. Binlerce yıl içerisinde yaygınlaşmış, yerleşmiş; Anadolu, Balkanlar ve Orta Asya'da göçebe zanaatçı toplulukları işaret eden kapsayıcı bir sözcük olarak kullanılagelmiştir.

Üstelik işin aslı şudur ki dernek yetkilisinin reddetmeye çalıştığı o çirkin kelimeler "Çingene" kelimesine değil bizzat bizim toplumumuzun şahsiyetine yakıştırılmaktadır. Bugün siz "Çingene" kelimesini bir anda milyonlarca insanın zihninden silseniz dahi bu sefer "Roman" ya da kendinizi temize çıkarmak için kullandığınız diğer kelimelere bu çirkin ithamlar yüklenecektir. Bugün "arsız, yüzsüz, hırsız" Çingene diyenler, siz kendi elinizle binlerce yıllık adınızı yok ettiğinizde ortadan kalkmayacak "arsız, yüzsüz, hırsız" Roman şeklinde kullanılmaya devam edecektir. Nitekim "Roman" kelimesinin kullanıldığı pek çok Avrupa ülkesinde böyle bir durum şimdiden oluşmaya başlamıştır. Üstelik elbet birileri de bir takım sözlüklere "Roman" kelimesinin karşılığı olarak bu ahlaksızca iftiraları yazacak o zaman da bir takım yetkililer kendilerine yine başka isim aramaya başlayacaklardır. Onların işleri bizimkinden daha zor.

Çözüm adımızı değiştirmek değildir. Bunu bu sayfadan belki yüz defa söyledik. Anlaşılana kadar milyon kere söylemeye de devam edeceğiz. Çözüm birilerinin bizim toplumumuzu neden yanlış bir gözle gördüğünü anlamaktır. Çözüm önyargıların Gacoların zihninde neden oluştuğunu tartışabilmektir. Çözüm hakkımızdaki hurafeleri üreten zihniyetin yapısını çözümlemektir. Geçmişte bu soruların yanıtlarını vermek neredeyse imkansızdı. Bugün ise mümkündür. Müjdeler olsun ki benimde bir üyesi olduğum Cingeneyiz.org ailesinin fedakarca çalışması sonucunda bugün açılmaz denilen kapılar açılmaya başlamıştır. Önyargıları, hurafeleri aşabilmek ve gerçekte kim olduğumuzu hatırlayarak sırtımızdaki ağır yükten kurtulmak bugün mümkündür. Binlerce yıldır hapsolduğumuz derin ızdırap mahseninden çıkmak artık hayal değil! Binlerce yıldır kitli duran kapının anahtarı elimizde çünkü.

Anahtar "Çingenelerin Kitabı"dır. "Çingenelerin Kitabı" yüz milyonlarca insanın bugün utanç duydukları isimleri ve insanlıkları ile gurur duymasını mümkün kılabilir. "Çingenelerin Kitabı" insanlığın unuttuğu en büyük gerçeği, insanlığın özünde tek bir soy olduğunu ademoğullarına anımsatmak amacındadır. "Çingenelerin Kitabı" aslında insanlığın kitabıdır. Yüz milyonlarca kardeşim en derin acılarının kaynağını anlamak istiyorlarsa eğer bu kitabı okumalılar. Okuma yazma bilmeyenler bu kitabı okumak için okuma yazma öğrenmeliler. Sayfaları çevirdikçe yazarken benim içime dolan sıcaklık sizin de içinize doğacak. Sevgiyi hissedeceksiniz. İnsan ayırmanın, "siyahı beyazdan, beyazı siyahtan" üstün tutmanın saçmalığına şahit olacaksınız. Kardeşlerim, dostlarım; "Çingenelerin Kitabı"nı okuyun, anladığınızı anlatın. Bu güzelliği paylaşarak büyütelim.

***

Seni ilk gördüğüm günden beri abim, şahidim büyük hüznüne. Büyük acılarını kendi acılarımdan tanırım. Izdırabın yakıcı ama asla ümitsiz değil. Ben sende ümidi gördüm Mustafa Abi. Hepimizden önce ne de güzel koydun kendini ortaya, ne de güzel yüklendin bizi iyiden iyiye çökerten o ağır yükü. Adımızı bir küfür gibi kazımışlardı sözlüklere. Çıkarttırdın. En ahlaksızca efsaneleri kitaplara yazanlara, "Arabın Arap olmayana üstünlüğü yoktur" diyen bir peygamberin dinini kendi ırkçılıklarına bahane yapmak için sahte peygamber kıssaları üretenlere en güzel cevabı Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan aldığın resmi yazıyla verdin. İnsanlarımızın yüzüne kara çalarak bizi kepaze eden sözde bilimsel bir çalışmaya karşı hem yerel hem de evrensel hukuk karşısında sonuna kadar mücadele ettin.
Mustafa Abi "Çingenelerin Kitabı" Çingenelere adanmıştır. Ama belkide en çok sana adanmıştır. Seni anlamayanlar, hiç sıkmasın canını. Senin güzelliğini bizler çok iyi biliyoruz. Hem yaptıkların hem de yapacakların için çok yaşa Mustafa Abi.

***

Hepinize şen bir hafta diliyorum.

Neşeniz bol, keyfiniz gıcır olsun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder