Uzun
yılları geride bıraktık. Bunlar zorluklarla dolu günlerdi.
Hayalkırıklıkları ile. Acabalarla, endişelerle. Acaba
başarabilecek miydik. Geçmişini, bugününü ve geleceğini
kaybetmiş insanlarımıza gerçekte kim olduklarını
hatırlatabilecek miydik? Kaybolmuş bir tarihin izini sürerek kayıp
medeniyetimizin yeniden keşfini yapmamız mümkün olabilecek miydi?
Bugün büyük bir gönül rahatlığı ile bu zor görevi
başardığımızı ilan ediyoruz. "Çingenelerin Kitabı"
barışçı bir zanaat medeniyetine ait kayıp tarihin sayfalarını
aralayacak. Günümüzde kimilerinin yarım insan olarak gördüğü
Çingene toplumunun gerçekte insanlığın yüzakı olduğu; ırklar
üstü evrensel bir kültür olarak insanlığa nice büyük
güzellikleri müjdelediği "Çingenelerin Kitabı" ile
daha iyi anlaşılacaktır. Bu amaca hizmet etmiş olmaktan dolayı
hissettiğimiz büyük huzur tarif edilemez. Şükürler olsun ki
bilinmeyenler bilinecek!
***
Cingeneyiz.org
kurulduğu ilk günden itibaren doğru bildiğini çekinmeden ortaya
koydu. Hakkımızdaki önyargıların aşılması için öncelikle
bunlarla yüzleşilmesi gerektiğinin bilincinde olduk. Adımız dahi
bu cesareti ispatlamaktadır. Pek çok kardeşimiz yerel adlarla
kendini ifade ederek önyargıların ve vicdansızca hurafelerin
saldırısından kurtulabileceğini düşündü. Biz ise bunun mümkün
olmadığını çok iyi biliyorduk. "Roman" ya da benzeri
adlandırmaları kullanmanın hiçbir şeyi değiştirmeyeceğinin
farkındaydık. Bu yüzden Cingeneyiz dedik. Tereddüt etmeden, büyük
bir rahatlıkla söyledik bunu.
Geçtiğimiz
günlerde bir televizyon programında bir dernek yetkilisi tarafından
kullanılan sözler isim değiştirerek önyargıların hışmından
kurtulmanın hangi mantıkla savunulduğunu çok güzel ortaya
koyuyor. Yetkili Türkiye'deki Çingenelerin önde gelen
temsilcilerinden Mustafa Aksu'nun dava açarak değiştirtmesinden
önce Türk Dil Kurumu'na ait sözlüklerde Çingene kelimesinin
karşılığı kullanılan bazı ifadeleri okudu. "Arsız",
"yüzsüz", "hırsız", "pis" gibi
ifadelerdi bunlar. Dernek yetkilisi açık açık milyonların önünde
dedi ki kim bu sıfatları sahipleniyorsa o Çingeneyim desin. Biz
Çingene değiliz.
Bu
sözleri duyunca gözümün önüne Mustafa Abi geldi. Sözlüklerde
yazan iftiraları, önyargı ve hurafeyle söylenen saçmalıkları
değiştirmek için ne büyük çabalar harcamıştı. Nitekim
sonunda başardı Mustafa Abi. Çıkardı sözlüklerden bu saçma
sapan ifadeleri. Şİmdi aynı sözlüklerde "Çingene"
kelimesinin bizim toplumumuzun adı olduğu yazar. Programda dernek
yetkilisinin söylediklerini duyunca çok üzülmüştür Mustafa
Abi. Bütün çabalarının, mücadelesinin bizzat kendi toplumun
içinden çıkmış üstelik epey okumuş yazmış gözüken biri
tarafından hiçe sayılması içini parçalamıştır.
Üzülme
Mustafa Abi. Biz senin kıymetini iyi biliyoruz. Bu arkadaşlar
zannediyorlar ki Çingene kelimesi sarı, uzun, kısa, çirkin, güzel
gibi bir sıfat. Birileri de sanki o sıfatı bize yakıştırmış.
Onlar zannediyorlar ki biz Çingene değiliz deyince insanların
kafasındaki önyargılar birden bire silinecek. Herkesin gözünde
pürü pak tertemiz olacaklar ki. Oysaki hem Gacolar hem de
Çingeneler çok iyi bilir ki Çingene kelimesi bizim toplumumuzun
adıdır. Binlerce yıl içerisinde yaygınlaşmış, yerleşmiş;
Anadolu, Balkanlar ve Orta Asya'da göçebe zanaatçı toplulukları
işaret eden kapsayıcı bir sözcük olarak kullanılagelmiştir.
Üstelik
işin aslı şudur ki dernek yetkilisinin reddetmeye çalıştığı
o çirkin kelimeler "Çingene" kelimesine değil bizzat
bizim toplumumuzun şahsiyetine yakıştırılmaktadır. Bugün siz
"Çingene" kelimesini bir anda milyonlarca insanın
zihninden silseniz dahi bu sefer "Roman" ya da kendinizi
temize çıkarmak için kullandığınız diğer kelimelere bu çirkin
ithamlar yüklenecektir. Bugün "arsız, yüzsüz, hırsız"
Çingene diyenler, siz kendi elinizle binlerce yıllık adınızı
yok ettiğinizde ortadan kalkmayacak "arsız, yüzsüz, hırsız"
Roman şeklinde kullanılmaya devam edecektir. Nitekim "Roman"
kelimesinin kullanıldığı pek çok Avrupa ülkesinde böyle bir
durum şimdiden oluşmaya başlamıştır. Üstelik elbet birileri de
bir takım sözlüklere "Roman" kelimesinin karşılığı
olarak bu ahlaksızca iftiraları yazacak o zaman da bir takım
yetkililer kendilerine yine başka isim aramaya başlayacaklardır.
Onların işleri bizimkinden daha zor.
Çözüm
adımızı değiştirmek değildir. Bunu bu sayfadan belki yüz defa
söyledik. Anlaşılana kadar milyon kere söylemeye de devam
edeceğiz. Çözüm birilerinin bizim toplumumuzu neden yanlış bir
gözle gördüğünü anlamaktır. Çözüm önyargıların Gacoların
zihninde neden oluştuğunu tartışabilmektir. Çözüm hakkımızdaki
hurafeleri üreten zihniyetin yapısını çözümlemektir. Geçmişte
bu soruların yanıtlarını vermek neredeyse imkansızdı. Bugün
ise mümkündür. Müjdeler olsun ki benimde bir üyesi olduğum
Cingeneyiz.org ailesinin fedakarca çalışması sonucunda bugün
açılmaz denilen kapılar açılmaya başlamıştır. Önyargıları,
hurafeleri aşabilmek ve gerçekte kim olduğumuzu hatırlayarak
sırtımızdaki ağır yükten kurtulmak bugün mümkündür.
Binlerce yıldır hapsolduğumuz derin ızdırap mahseninden çıkmak
artık hayal değil! Binlerce yıldır kitli duran kapının anahtarı
elimizde çünkü.
Anahtar
"Çingenelerin Kitabı"dır. "Çingenelerin Kitabı"
yüz milyonlarca insanın bugün utanç duydukları isimleri ve
insanlıkları ile gurur duymasını mümkün kılabilir.
"Çingenelerin Kitabı" insanlığın unuttuğu en büyük
gerçeği, insanlığın özünde tek bir soy olduğunu
ademoğullarına anımsatmak amacındadır. "Çingenelerin
Kitabı" aslında insanlığın kitabıdır. Yüz milyonlarca
kardeşim en derin acılarının kaynağını anlamak istiyorlarsa
eğer bu kitabı okumalılar. Okuma yazma bilmeyenler bu kitabı
okumak için okuma yazma öğrenmeliler. Sayfaları çevirdikçe
yazarken benim içime dolan sıcaklık sizin de içinize doğacak.
Sevgiyi hissedeceksiniz. İnsan ayırmanın, "siyahı beyazdan,
beyazı siyahtan" üstün tutmanın saçmalığına şahit
olacaksınız. Kardeşlerim, dostlarım; "Çingenelerin
Kitabı"nı okuyun, anladığınızı anlatın. Bu güzelliği
paylaşarak büyütelim.
***
Seni
ilk gördüğüm günden beri abim, şahidim büyük hüznüne. Büyük
acılarını kendi acılarımdan tanırım. Izdırabın yakıcı ama
asla ümitsiz değil. Ben sende ümidi gördüm Mustafa Abi.
Hepimizden önce ne de güzel koydun kendini ortaya, ne de güzel
yüklendin bizi iyiden iyiye çökerten o ağır yükü. Adımızı
bir küfür gibi kazımışlardı sözlüklere. Çıkarttırdın. En
ahlaksızca efsaneleri kitaplara yazanlara, "Arabın Arap
olmayana üstünlüğü yoktur" diyen bir peygamberin dinini
kendi ırkçılıklarına bahane yapmak için sahte peygamber
kıssaları üretenlere en güzel cevabı Diyanet İşleri
Başkanlığı'ndan aldığın resmi yazıyla verdin. İnsanlarımızın
yüzüne kara çalarak bizi kepaze eden sözde bilimsel bir çalışmaya
karşı hem yerel hem de evrensel hukuk karşısında sonuna kadar
mücadele ettin.
Mustafa
Abi "Çingenelerin Kitabı" Çingenelere adanmıştır. Ama
belkide en çok sana adanmıştır. Seni anlamayanlar, hiç sıkmasın
canını. Senin güzelliğini bizler çok iyi biliyoruz. Hem
yaptıkların hem de yapacakların için çok yaşa Mustafa Abi.
***
Hepinize
şen bir hafta diliyorum.
Neşeniz
bol, keyfiniz gıcır olsun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder