Biz
Çingeneyiz. Çingenelik evrensel bir kastın adıdır. İnsanlık
binlerce yıl önce 2 temel kasta bölünmüştür. Bir tarafta
Çingene kavimleri Çingene Evrensel Milleti'ni oluştururlar. Diğer
tarafta ise Çingene olmayan kavimler Gaco-Geben Evrensel Milleti'ni.
Çingene kavimlerini Çingene olmayan kavimlerden ayıran unsur,
Çingene kavimlerinin geçimlerini binlerce yıl boyunca
Çingene Usulü Geçim Yolları ile temin etmek zorunda kalmış
olmalarıdır. Sanayi öncesi dönemde Çingene kavimleri, çeşitli
zanaatları (sepetçilik, elekçilik, müzisyenlik, demircilik,
nalbantlık vs) ve çeşitli hizmetleri (dişçilik, yalazcılık,
kurşunculuk, hayvan yetiştiriciliği vs) Çingene olmayan kavimlere
sunarak karşılığında onlardan gıda maddeleri almışlardır.
Geçim için yapılan bu faaliyetlerin ortak adı Çingene Usulü
Geçim Yolları'dır.
Çingene kavimlerinin tarih boyunca karşı karşıya kaldığı 4 büyük adaletsizlik Çingene kavimlerini büyük acılara mahkum eden evrensel kast sistemini yaratmıştır. Bu kast sisteminin etkisiyle Gaco-Geben Evrensel Milleti'ne mensup kavimlerle Çingene Evrensel Milleti'ne mensup kavimler arasında derin bir yabancılık ortaya çıkmıştır. Bugün yaşadığımız sorunların en temel nedeni kökleri tarihin derinliklerine uzanan sözkonusu yabancılık ve ona bağlı olarak gelişen önyargılardır. Çingene olmayanlar bu önyargıların etkisiyle Çingenelerle birlikte yaşamak, çalışmak, evlenmek ya da yakın mekanlarda oturmak istemezler. Çingeneler gözle görülmeyen bir önyargı duvarının içerisinde hapis olarak, hayatlarını toplumun diğer kesimlerinden adeta tecrit edilmiş olarak geçirmek zorunda kalırlar.
İnsanlık
alemini Çingeneler ve Çingene olmayanlar olarak ikiye bölen
evrensel kast sistemi aşağıda sıralanacak olan 4 büyük
adaletsizliğin yaşanması sonucunda ortaya çıkmıştır:
1-Geride
bıraktığımız binlerce yıl boyunca savaşçı Gaco-Geben
kavimleri avcılık ve yiyecek toplayıcılığı ile geçinen Tabiat
İnsanlarının yaşam alanları olan büyük orman alanlarına ve
diğer Gaco-Geben kavimlerine ait tarım arazilerine ve hayvan
sürülerine zor yoluyla el koydular. Doğal yaşam alanlarını,
topraklarını ve hayvan sürülerini kaybeden bu kavimler Çingene
Evrensel Milleti'ne katıldılar. Yaşayabilmek için Çingene Usulü
Geçim Yollarına mahkum oldular.
2-Çingene
Evrensel Milleti'ne dahil olan kavimler her fırsat bulduklarında
tarım ve hayvancılık yapmayı denediler. Ne var ki bu girişimleri
hemen her zaman engellendi. Kimi yerlerde evcilleştirilebilecek
hayvan türlerine ve tarım arazilerine Çingene olmayan kavimler
tarafından el koyulmuştu. Kimi yerlerde ise ağır yaptırımlarla
güçlendirilmiş resmi yasaklarla Çingene kavimlerinin toprak ve
hayvan sürülerine sahip olmaları engellendi.
3-Binlerce
yıl boyunca Çingene kavimleri diğer toplumsal gruplardan uzakta
yaşamaya zorlandılar. Yerleşim merkezlerinin dışında kurulan
Çingene yerleşimleri kentlerin genişlemesi ile merkezi hale
geldiğinde Çingeneler yaşadıkları yerlerden çıkarılarak daha
uzak yerleşim bölgelerinde yaşamaya zorlandılar.
4-Sanayi
sonrası dönemde eski Çingene meslekleri artık iş görmez hale
geldi. Göçebeliği bırakan, kentlere, kasabalara, köylere
yerleşen Çingene kavimleri yerleştikleri alanlara sıfır sermaye
ile geldiler. Önyargılar, yabancılık ve sermaye yoksunluğu
nedeniyle Çingene kavimleri kentlerde başkaları tarafından tercih
edilmeyen, düşük gelirli ve insan sağlığına zararlı işlerde
çalışmak zorunda kaldılar. Çingeneler tarafından yapılan
herhangi bir iş ortalamanın üstünde gelir getirmeye, Çingene
olmayan kavimler tarafından tercih edilmeye başlandığında ise
Çingene kavimlerinin o işlerde çalışmaları çeşitli şekillerde
engellendi.
Gaco-Geben kavimlerinin mensuplarında Çingeneleri hedefleyen, Çingeneleri tanımamaktan kaynaklanan çok güçlü önyargılar bulunmaktadır. Bu insanların büyük bölümü biz Çingenelerin lanetli olduğumuza inanmaktadır. Bu nedenle de toplumumuzun bireyleri ile mümkün olduğunca sınırlı ilişkiler geliştirmeyi tercih etmektedirler. Onların gözünde Çingenelik adeta bulaşıcı bir hastalık gibidir.
Önyargılarla
çocuklarımız öncelikle Gaco-Geben çocukları ile birlikte
okudukları okullarda, yetişkin Çingeneler ise Gaco-Gebenlerle
beraber oldukları her ortamda karşılaşmaktadırlar. Pek çok
Çingene çocuğu okula ayak bastığı ilk günden itibaren diğer
öğrencilerin ve önyargıların etkisi altındaki öğretmenlerin
aşağılayıcı bakışlarıyla hatta kimi zaman açıktan açığa
ayrımcı muamelesiyle karşı karşıya kalmaktadır. Bu nedenle pek
çok çocuk okuldan soğumakta, yaşadığı büyük acıları
kendilerine bile itiraf edemeden eğitim hayatlarına son
vermektedirler.
Yetişkin
Çingeneler iş başvurusu için kurumlara başvurduklarında Çingene
kimlikleri karşılarına bir engel olarak çıkmaktadır. Dış
görünüşü, yaşadığı mahalle ya da konuşma biçimi nedeniyle
Çingene olduğu anlaşılan bir birey herhangi bir iş için
aranılan niteliklere sahip olsa da o işe kabul edilmesi ancak
istisnai durumlarda mümkün olabilmektedir. Herhangi bir düzenli
işe kabul edilme şansını yakalayan Çingeneler de çalıştıkları
kurumlarda gerek çalışma arkadaşları gerekse işyeri
sahiplerinin Çingenelere karşı sahip oldukları önyargılar
nedeniyle sorunlar yaşamaktadırlar.
Çingene
olmayanlar Çingeneler hakkında sahip oldukları önyargılar
nedeniyle Çingenelerle her türlü ilişkiden kaçınmak
istemektedirler. Geçmişte olduğu gibi bugün de Çingene
yerleşimleri mümkün olduğunca merkezi olmayan bölgelere
yönlendirilmekte, bu uygulama ise Çingenelerle Çingene olmayanlar
arasındaki önyargıları ve yabancılığı güçlendirmektedir.
Çingene olmayan aileler çocuklarının Çingene gençleri ile
evlenmelerine büyük ölçüde karşı çıkmakta, gençler bu
yüzden çok ciddi baskılarla karşılaşabilmektedir. Günümüzde
Çingenelerle Çingene olmayanlar arasında evlilikler mümkün
olmakla birlikte halen istisna durumundadır.
Çingene
kavimlerinin mensupları, eğitim ve iş hayatında önyargılardan
kaynaklanan kısıtlamalar nedeniyle Gaco-Geben kavimlerinin
yararlandığı pek çok imkandan yararlanamamaktadır. Toplumumuzda
eğitim oranının düşüklüğü ve işsizliğin genel ortalamanın
çok üstünde olmasının nedeni kast yabancılığından
kaynaklanan önyargıların her ortamda Çingenelerin karşısına
aşılmaz bir duvar gibi çıkmasıdır. Bu şartlar altında Çingene
kavimlerinin mensupları yaşadıkları hemen her ülkede toplumun en
yoksul kesimini oluşturmaktadır. Olağanüstü çabalarının ve
şansın yardımıyla yoksulluk çemberini kırarak daha iyi yaşam
şartlarını elde etmeyi başaran Çingeneler ise günümüzde dahi
hala çok küçük bir azınlık oluşturmaktadır.
Bizler, Çingene Evrensel Milleti'nin mensupları insanlık tarihinin en büyük mazlumlarıyız. İnsanlık tarihi boyunca doğal kaynakları ellerinden alınan avcı-toplayıcı tabiat insanlarının ve hayvan sürülerine ya da tarım arazilerine el konulan Gaco-Geben kavimlerinin Çingene Usulü Geçim Yolları ile geçinmek zorunda bırakılması sonucunda insanlık 2 evrensel kasta ayrılmıştır. Günümüzde Çingene Evrensel Milleti'nin mensuplarının etrafında önyargı tuğlalarından örülmüş bir duvar bulunmakta, bu duvar ise andığımız evrensel kast sisteminin devamını sağlamaktadır. Çingenelerin gelecek kuşaklar için daha bir hayat kurmasının tek yolu bizleri açlığa, sefalete ve çaresizliğe mahkum eden bu duvarın aşılmasıdır. Bu duvarın aşılması ise ancak Çingenelerin kendi çabaları ile mümkündür. Kast duvarının önyargı ve hurafelerden oluşan tuğlaları Çingeneler tarafından yerinden oynatıldığında insanlığı Çingeneler ve Çingene olmayanlar olarak ikiye bölen yabancılık yerini kardeşliğe bırakacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder