10 Aralık 2013 Salı

Türkiye Çingenelerine Genel Bakış 23/06/2012

Çingene adı Balkanlar, Anadolu, Orta Asya ve Orta Doğu'nun önemli bir bölümünde göçebe zanaatçı kavimlerin ortak adı olarak kullanılmıştır. Bu geniş coğrafyada yaşayan çok sayıda kavim Çingene Usulü Geçim Yolları ile geçindikleri için komşu topluluklar tarafından Çingene olarak adlandırılmışlardır. Çingene olarak adlandırılan kavimler arasındaki en önemli ortak nokta sanayi öncesi dönemde çeşitli nedenlerle topraklarını, hayvan sürülerini ve geniş orman arazilerini kaybeden atalarının başka çare olmadığı için geçimlerini sepetçilik, elekçilik, kalaycılık, demircilik, müzisyenlik vs gibi Çingene Usülü Geçim Yolları ile karşılamış olmalarıdır. Bunun dışında Çingene olarak adlandırılan kavimlerin arasında çok önemli farklılıklar bulunmaktadır. Dilleri farklıdır. Tarihleri farklıdır, bugün yaşadıkları topraklara farklı yerlerden gelmişlerdir. Çingene olarak adlandırılan tüm kavimleri tek bir topluluk ya da akraba toplumlar olarak görmek bu gerçekler göz önünde bulundurulduğunda büyük bir hata olacaktır. Çingene tek bir kavmin değil içinde sayısız kavmi barındıran evrensel kastın adıdır.

Türkiye'de Çingene olarak adlandırılan çok sayıda kavim yaşıyor. Bu kavimlerin isimlerini kabaca şöyle sıralayabiliriz. Romanlar, Abdallar, Lomlar, Domlar, Gevendeler, Geygeller, Darende Çerçileri ve Kalaycıları, Larende Trompetçileri, Erkilet Çerçileri. Romanların nüfusu esas olarak Trakya ve Ege bölgesinde yoğunlaşmaktadır. Bunun dışında Karadeniz ve Akdeniz kıyılarında da sınırlı da olsa bir Roman nüfusu yaşamaktadır. Abdallar Orta Anadolu ve Doğu Anadolu'da önemli bir nüfusa sahiplerdir. Hemen hemen tüm büyükşehirlerde zaman içerisinde Abdal mahalleleri ortaya çıkmıştır. Lomlar ya da Poşalar esas olarak Kuzey Doğu Anadolu'da önemli bir nüfusa sahip olan bir toplumdur. Buna karşılık Marmara ve Doğu Anadolu'da da Poşa yerleşimleri kurulmuştur. Domlar Güneydoğu Anadolu'da önemli bir nüfusa sahiplerdir. Geygeller genellikle Tokat ve Denizli başta olmak üzere çeşitli bölgelere dağılmış durumda yaşamaktadırlar. Gevendeler Adıyaman, Darende Çerçileri Malatya, Larende Trompetçileri Konya ve Erkilet Çerçileri Kayseri'de komşuları tarafından Çingene olarak adlandırılan yerel göçebe zanaatçı topluluklardır.

Türkiye'de yaşayan Çingene kavimleri arasında kültürel özellikleri belirgin bir biçimde komşularından farklılaşan en önemli topluluk Romanlardır. Romanların bağımsız bir gramer sistemine ve sözcük yapısına sahip kendilerine ait bir dilleri vardır. Balkanların her yerinde konuşulan Romanes dili Roman kültürünün en önemli unsuru olarak kabul edilebilir. Abdallar ve Lomların dillerinde çeşitli dillerden alınmış sözcükler bulunmaktadır. Buna karşılık bu grupların dillerinde bağımsız bir gramer bir yapısı bulunmamaktadır ya da bir zamanlar mevcut olan bağımsız gramer zaman içerisinde ortadan kalkmıştır. Günümüzde hem Abdallar hem de Lomların önemli bir bölümü kendi dilleri olan Teberce ve Lomavren'e ait sözcükleri Türkçe gramerle birlikte kullanmaktadırlar. Türkiye'de konuşulan Dom dili tam anlamıyla analiz edilemediğinden ne ölçüde bağımsız bir dil olarak var olduğu aydınlığa kavuşturulamamıştır. Geygellerin dili Teberce ve Romanes'ten alınmış çeşitli sözcüklerin Türkçe gramerle konuşulmasına dayanmaktadır. Erkilet Çerçileri, Darende Çerçileri gibi yerel toplulukların dilleri de çeşitli dillerden derlenmiş sözcüklerin Türkçe gramerle konuşulmasına dayanan yerel gizli diller niteliği taşımaktadırlar.

Dışarıdan bakanlar öncelikle farklı Çingene kavimleri arasında ortaklaşan yaşam biçimini ve yoksulluğu gördükleri için tüm bu farklı kavimleri tek bir topluluk olarak algılamış ve Çingene olarak adlandırmışlardır. Söz konusu kavimlerin aynı evrensel kastın bir parçası olduğu anlaşılırsa bu adlandırmanın kullanılmasının hiçbir sakıncası yoktur. Buna karşılık her biri ayrı bir kavim, ayrı bir kültür olan Romanların, Abdalların, Lomların, Domların tek bir kavim ya da yakın akraba topluluklar olduklarını söylemek gerçeğe aykırı bir tutum olacaktır. Bu kavimlerin ekonomik temelli ortak sorunları bulunmaktadır. Tarih içerisinde her biri topraklarını, hayvan sürülerini ve orman arazilerini yitirdikleri için her türlü sermayeden yoksun kalmışlardır. Sanayi sonrası dönemde geleneksel mesleklerin ortadan kalkmasıyla beraber ise büyük bir yoksullukla karşı karşıya kalmışlar, Çingene evrensel kastına mensup tüm kavimlerin ortak sorunları bu zeminin üzerinde gelişmiştir.

Türkiye'de Çingene olarak adlandırılan kavimlerin her biri son derece farklı özellikler gösteren bölgelerde yaşamlarını sürdürmektedirler. Domların ağırlıklı olarak yaşadığı Güneydoğu Anadolu'nun durumu ile Romanların ağırlıkta olduğu Trakya ve kıyı Ege'nin koşulları belirgin bir biçimde farklıdır. Aynı şey tüm diğer Çingene kavimlerinin yaşadığı bölgeler için de geçerlidir. Hal böyleyken Anadolu'da yaşayan farklı Çingene kavimlerinin kültürel farklılıklarını ve yaşadıkları bölgelerdeki koşulların değişkenliğini göz önünde bulundurmaksızın Çingene olarak adlandırılan tüm kavimlerin sorunları için ortak çözümler bulmaya çalışmak beyhude bir çaba oacaktır. Bu noktada başarıya ulaşma şansı bulunan yaklaşım her bir Çingene kavminin sorunlarını ve kültürel özelliklerini göz önünde bulundurarak her bir kavim için o kavmin ihtiyaçlarına cevap veren yaratıcı politikalar geliştirmek olacaktır.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder